Çocukluğumuzda Yalvaçta evlerde yapılan en önemli
gastronomik faaliyetlerden birisi saç böreği idi. Hamur yoğurulur, saç
hazırlanıp, sacayağının üzerine gonur (üç ayağın üzerine yerleştirilir).
Tablada böreklik yufkalar yayılırdı. (Hamur tahtasında böreklik hamurlar
açılırdı.) Çirpi odun tezek ne malzeme varsa sacın altında yakılır. Yayılan
hamurun içine peynir, patates, ot (ıspanak), kıyma, haşgeş (haşhaş) yoğurt,
yumurta, kabak gibi malzemeler konur. Saçta iki tarafı pişirildikten sonra sıcak
sıcak yağlandığı gibi afiyetle yenirdi.
Çocukluğumuz bu lezzetlerle geçti.
Şimdi evlerimiz, apartman yaşamı saç yakmaya müsait olmadığı gibi günlük
yaşantımızda hamur yoğurup börek yapacak
zaman da yok. Endüstriyel büyük şehir yaşamı ne yazık ki hayatımızdan pek
çok şeyi almış durumda.
Hazır yufka ve teflon tava aynı şey olmasa da çocukluğumuzun
tatlarını ve zevklerini bize yaşatabiliyor.
Marketten aldığımız yufkaları ortadan ikiye bölüyoruz.
Yarım yufkanın yarısına börek içimizi koyuyoruz.
Sonra diğer yarısını üzerine kapatıyoruz. Yanlarının
yapışması ve içindeki malzemenin pişme ve sonrasında dökülmemesi için yanlarına
fırça ile su sürmek ve kapattıktan sonra yapışsın diye parmaklamakta yarar var.
Daha sonra teflon bir tavada iki tarafını pişiriyoruz.
Dilersek tereyağı ile yağlayarak sıcak servis yapıyoruz.
Doğal olarak şehir yaşamının sağladığı iş bölümü içinde pek çok saç böreği yapan yer bulmak mümkün. Fakat bu işletmelerdeki ticari kar kaygısı hazır yufkadan tavada pişirdiğimiz börekte bile ulaşılan lezzete ulaşmayı engelliyor. Sanki tüm saç börekçiler de en adi peynir kullanılacak ve böreğin içine çok az miktarda konacak diye bir kural var. Ben ıspanaklı ve kabaklı böreğide çok seviyorum ve bunu pek şehir börekçilerinde bulmak mümkün değil. Afiyet olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder