7 Şubat 2012 Salı

Arap Camii



Karaköy den tüneli sağda bırakarak Perşembe Pazarına doğru ilerlersek bir kilometre kadar ilerde Tersane caddesi ile Avusturya Lisesinin arasında sokak arasında kalmış, sıkışmış bir cami görürüz. Bu sıkışıklığın içinde azametini hak ettiğince gösteremeyen bir binadır. Uzunlamasına gelişen ve dikdörtgen bir kapalı mekanı olan mabedin üzerini düz bir çatı örter. Kilise olduğu dönemden kalma çan kuleside yapının doğu ucunda kale gibi yükselir. Orta çağ avrupa kale kuleleri gibidir.  Her yönü ile ilginç bir binadır. 

 Bu binanın araplar tarafından yapıldığına dair bir inanış olmakla beraber binanın yapısı ve seklinin tam bir Latin kilisesinin özelliklerine sahip olduğunu görürüz.  Cenevizliler burada ticaret kolonisi kurarken bu binayı da Aziz Dominik adına bir katedral olarak inşa ettikleri sanılıyor.

MS 717 de Emevi Halifesi I Velid İstanbul kuşatması sırasında Galatayı almıştır. Muhtemelen bu sırada burada mevcut olan katedrali camiye çevirmişlerdi.  Bu bölgede kaldıkları yedi yıl boyunca ibadet ihtiyaçları için bu camiyi kullanmışlardır. Daha sonra arapların geri çekilmesi ile tekrar kilise olarak kullanılmıştır.  Şu anda arkeoloji müzesinde bulunan çeşitli katolik mezar taşları Arap camii 1900 lerde onarılırken bulunmuştur. Bunların 1453 ten sonra bir tarih taşımamaları Fatihin o sıralar binayı cenevizlilerden alıp camiye çevirdiği tezini kanıtlamaktadır.  Bu tamirat sırasında binaya arabesk bir son cemaat yeri eklenmiştir. 
Özel Minaresi

II Bayezit döneminde ispanyadan yahudilerle beraber az sayıda Endülüs arapta gelmiştir. Bu araplar Gala taya yerleştirilmiş ve bu camiyi ibadetleri için kullanmışlardır. Arap Camii isminin kaynağı ile ilgili rivayetlerden bir tanesi de budur.

Restorasyon Sırasında Avlu
 2010 yılı Avrupa kültür Başkenti projesi ve Vakıflar Bölge Müdürlüğünün katkıları ile şu anda bina ciddi bir restorasyon geçiriyor. Binanın son cemaat yerinde ibadet devam ediyor, diğer bölümler kapalı. Basında çeşitli yazılar çıktı restorasyon sırasında ilk hristiyanlık dönemine ait çeşitli mezar odaları bulunduğu ve bazı duvarlarda sıvanın altında freskler olduğu ile ilgili, fakat henüz resmi bir açıklama yok. 

Sonradan Eklenen Socemaat Yeri
 Arap Camii İstanbul da Osmanlı öncesi ilk gotik eserdir. İstanbul bölgesindeki en eski camidir. Sur içinde yer almayan kiliseden çevrilmiş tek camidir. Tarihi ve kimin yaptığı ile ortada ciddi bir bilimsel açıklama yoktur. Bu gizemli tarihçe içerinde kilise olarak yapılıp Araplarca camiye çevrildiği sonradan Arapların çekilmesi ile yeniden kilise olarak kullanıldığı daha sonra Osmanlılarca yeniden cami yapıldığı kuvvetli ihtimaldir.

Galata yada Karaköy'e yolunuz düşerse görülmesi gereken bir eserdir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder