Karaköy den tüneli sağda bırakarak Perşembe Pazarına doğru
ilerlersek bir kilometre kadar ilerde Tersane caddesi ile Avusturya Lisesinin
arasında sokak arasında kalmış, sıkışmış bir cami görürüz. Bu sıkışıklığın
içinde azametini hak ettiğince gösteremeyen bir binadır. Uzunlamasına gelişen ve
dikdörtgen bir kapalı mekanı olan mabedin üzerini düz bir çatı örter. Kilise
olduğu dönemden kalma çan kuleside yapının doğu ucunda kale gibi yükselir. Orta
çağ avrupa kale kuleleri gibidir. Her
yönü ile ilginç bir binadır.
Bu binanın araplar
tarafından yapıldığına dair bir inanış olmakla beraber binanın yapısı ve
seklinin tam bir Latin kilisesinin özelliklerine sahip olduğunu görürüz. Cenevizliler burada ticaret kolonisi kurarken
bu binayı da Aziz Dominik adına bir katedral olarak inşa ettikleri sanılıyor.
MS 717 de Emevi Halifesi I Velid İstanbul kuşatması
sırasında Galatayı almıştır. Muhtemelen bu sırada burada mevcut olan katedrali
camiye çevirmişlerdi. Bu bölgede
kaldıkları yedi yıl boyunca ibadet ihtiyaçları için bu camiyi kullanmışlardır. Daha
sonra arapların geri çekilmesi ile tekrar kilise olarak kullanılmıştır. Şu anda arkeoloji müzesinde bulunan çeşitli katolik
mezar taşları Arap camii 1900 lerde onarılırken bulunmuştur. Bunların 1453 ten
sonra bir tarih taşımamaları Fatihin o sıralar binayı cenevizlilerden alıp
camiye çevirdiği tezini kanıtlamaktadır. Bu tamirat sırasında binaya arabesk bir son
cemaat yeri eklenmiştir.
Özel Minaresi |
II Bayezit döneminde ispanyadan yahudilerle beraber az
sayıda Endülüs arapta gelmiştir. Bu araplar Gala taya yerleştirilmiş ve bu
camiyi ibadetleri için kullanmışlardır. Arap Camii isminin kaynağı ile ilgili
rivayetlerden bir tanesi de budur.
Restorasyon Sırasında Avlu |
2010 yılı Avrupa kültür Başkenti projesi ve Vakıflar Bölge
Müdürlüğünün katkıları ile şu anda bina ciddi bir restorasyon geçiriyor.
Binanın son cemaat yerinde ibadet devam ediyor, diğer bölümler kapalı. Basında
çeşitli yazılar çıktı restorasyon sırasında ilk hristiyanlık dönemine ait
çeşitli mezar odaları bulunduğu ve bazı duvarlarda sıvanın altında freskler
olduğu ile ilgili, fakat henüz resmi bir açıklama yok.
Sonradan Eklenen Socemaat Yeri |
Arap Camii İstanbul da Osmanlı öncesi ilk gotik eserdir.
İstanbul bölgesindeki en eski camidir. Sur içinde yer almayan kiliseden
çevrilmiş tek camidir. Tarihi ve kimin yaptığı ile ortada ciddi bir bilimsel
açıklama yoktur. Bu gizemli tarihçe içerinde kilise olarak yapılıp Araplarca
camiye çevrildiği sonradan Arapların çekilmesi ile yeniden kilise olarak
kullanıldığı daha sonra Osmanlılarca yeniden cami yapıldığı kuvvetli
ihtimaldir.
Galata yada Karaköy'e yolunuz düşerse görülmesi gereken
bir eserdir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder