17 Eylül 2011 Cumartesi

Semantik pragmatik dil bozukluğu nedir?

"Semantik pragmatik dil bozukluğu" terimi yaklaşık 15 yıldır kullanılıyor. Başlangıçta sadece otistik olmayan çocukları tanımlamak için kullanılmıştır. 

İçerdiği Özellikler:
  • dil gelişiminde gecikme
  • kelimeleri özgürce yan yana kullanmak yerine ibareleri ezberleyerek konuşmayı öğrenmek.
  • Televizyon v.b. yerlerden hatırladığı ibareleri anlamı dışında kullanma
  • Ben ve sen terimlerini karıştırmak
  • Özellikle “nasıl” ve “neden” içeren soruları anlama problemi
  • konuşulanları izleme zorluğu
Bu tip bozukluğu olan çocuklar, diğer insanların söylediklerini anlamakta sorunludurlar ve kendilerini nasıl uygun şekilde ifade edeceklerini anlamazlar.
En son araştırmalar ve pratik deneyimler iki önemli bulguya meyillidir:
  1. Kesinlikle otistik olan pek çok insanın bu çeşit dil bozukluğu da vardır. (Dastin Hofmanın Yağmur adamdaki Raymond karakteri tipik bir örnektir.)
  1. Semantik pragmatik gelişim bozukluğu tanımlanan pek çok çocuğun hafif otistik özellikleri vardır. Örneğin, genellikle sosyal beklenti ve durumları anlamakta güçlükleri vardır, hep aynı döngülere saplantılıdırlar ve yaratıcı oyun eksiklikleri vardır.
Bir süredir konuşma terapistler semantik pragmatik gelişim bozukluğu olan çocuklarla gerçek otistik çocuklar arasında önemli bir fark olduğunu iddia ediyorlar. Semantik pragmatik çocuklarda görülen otistik özellikler dille olan güçlüğün sonucudur.
Bununla beraber devam eden araştırmalar,semantik pragmatik dil bozukluğu ile otistik özelliklerin ikisini de oluşturan belirli tekbir bilişsel zayıflık olduğudur. Hattı zatında semantik pragmatik sorunu olan çocuk konuşmanın anlam ve önemini anlamakta ki sorunu gibi olayları anlama ve önemini anlamakta da sorunlular, bu da birbirinin sonucu gibi görünüyor.
Sonuç olarak otistik gruplama durumu açıklamak için kullanılmıştır. Bu gruplamanın içinde olan tüm çocukların semantik pragmatik dil sorunları vardır, fakat diğer otistik bozuklukları yüksek, orta yada hafif olabilir.  Buda Asperger Sendromu sınıflamasına paralellik gösterir, Asperger Sendromlu gruplanmış olan tüm çocuklar nispeten hafif sosyal eksikliklidir ve sonuç olarak dil eksikliği de vardır.

Görülüyor ki semantik pragmatik dil bozukluğu sınıflandırılmış çocuklar aynı zamanda yüksek fonksiyonlu otistik olaraktan sınıflanıyorlar.Uzmanlar çok az bile konuşsalar zeki çocukları Aspeger Sendromu olarak sınıflama temayülündeler. Fakat zeki Aspeger Sendromlu çocuklar ile Semantik Pragmatik Dil Bozukluklu çocuklar arasında çok öneli farklar var.Semantik Pragmatik dil bozukluklu çocuklar konuşmayı geç öğrenirlerken, Asperger Sendromlu Çocuklar üç yaşında cümlelerle konuşabilirler(Klinik göstergelerin sonucu). Semantik Pragmatik Dil Bozukluklu çocuklar IQ testlerinde sözlü QI testlerinden daha iyi başarı gösterirlerken, Asperger Sendromlu çocuklarınki diğer yönde temayüllüdür. Fakat, Semantik Pragmatik Dil Bozukluklu bir çocuk iyi konuşabilir bir hale gelince Asperger Sendromlular ve Yüksek Fonksiyonlu Otistiklerden farkı sadece akademik bir sınıflama haline geliyor.

Sınıflandırma sorununun bir diğer duygusal yönü de var. Ailelerin pek çoğu çocuğunu yüksek fonksiyonlu otistik tanımlamak yerine semantik pragmatik dil bozukluklu tanımlamayı daha yatkınlar. Diğer taraftan pek çok ailede semantik pragmatik dil bozukluğu tanımını hüsran yada yumuşatma görüyorlar. Çocuklarının davranışlarını bir çeşit otizm olarak tanımlandığında anlama eğiliminde oluyorlar.

Başka bir sorunda konunun lafzından oluşuyor. Otistik kelimesinin geçtiği tanımlardan dolayı pek çok çocuk okullar tarafından normal sınıfa kabul edilmiyorlar. Semantik Pragmatik Dil bozukluğu etiketi  normal sınıflar ve kaynaştırma eğitimleri için daha fazla şansı olan bir tanım. Belki de tek gerçekçi çözüm eğitimcileri eğitmek. Geniş otizm yelpazesi içinde etiket yerine çocuğa bakarak değerlendirme yapmayı öğrenmeliler.

Kısaca çok geniş otizm yelpazesi içinde genellikle sadece konuşmanın anlam ve önemini anlamakta ki sorunlardan dolayı olayları anlama ve önemini anlamakta da sorunlu olan bireylerdir. Yoğun eğitimle sorunlar kısmen yada tamamen ortadan kaldırılabilir.

                             
 

13 Eylül 2011 Salı

Küçük Ece Okula Başladı

Küçük Ecemiz okula başladı. Okulların açılmasını sabırsızlıkla bekledi. Hele son gece sabah okula gideceği için heyecandan uyuyamadı.  Anaokulunun tatil olduğu Haziran ortasından beri onu sürekli okul fikrine alıştırmak için çabaladık. Özellikle Annemiz Funda bütün yaz Ece ile okuma ve yazma çalışması yaptı, okulu yeni öğretmenini anlattı. Ayrıca devam ettiğimiz özel eğitim kurumu Temas Çocuk Merkezindeki öğretmenlerimizde Eceyi okula hazırladılar. Ece o kadar istekli çalıştı ki son aylarda kendisi kitaplarını defterlerini getirip çalışmak istiyorum diyordu. Hatta sabah kalkar kalkmaz kitaplarını arıyordu.
Ece için bu yıl çok önemli. Bu yıl ciddi bir eğitim sürecine başlıyor. Arkadaşlarından kopmadan, onlardan farklı hissetmeden, motivasyonu bozulmadan bu süreci atlatmamız gerekiyor. Ecenin algılama hızı normal çocuklardan daha yavaş ve konsantrasyon süresi kısa olduğundan arkadaşlarından geri kalmaması için önceden hazırlandık.
Ecenin özel eğitimine başladığımızda hedefimiz konuşması, duygularını, isteklerini, ihtiyaçlarını bize anlatabilmesiydi. Daha fazlasını hayal bile etmiyorduk. Bütün ailemiz ve aile büyüklerimiz Ece konuşsun diye dua ettiler. Şu anda Ece başlangıç hayallerimizin çok ilerisinde çenesi düşük, fazla bile konuşan, bize sık sık “ Sus artık Ece” detirten bir kız oldu. 

Eceye 33 aylıkken konulan tanı yaygın gelişim bozukluğu idi. İlk günden beri Psikolog Nilcan Kuleli Sertgil ile çalıştık. Daha sonra eğitimde yol aldıkça bu tanı daha kesin hale getirildi ve SPD (Semantic Pragmatic Disorder) yani Semantik Pragmatik Dil Bozukluğu tanısı kondu.  Dil öğrenme güçlüğü nedeni ile toplumsal ilişkileri ve sosyalizasyonu azalıyor, böylece normal çocuklar gibi gelişmediğinden bir gelişim bozukluğu ortaya çıkıyordu.

Üç yaşından beri ailece gösterdiğimiz özveri, özellikle Annemizin eşsiz özverisi ile bugünlere geldik. Konuşmasını hayal ederken okula başlıyoruz. Ece bizi hep hedeflerin önünde giderek Allahın da yardımı ile hep şaşırttı. Artık Ecemizin üniversiteye bile gidebileceğini hayal eder olduk. Bu hayallerin gerçeklemesi için Ecenin birinci sınıfı başarı ile atlatması gerekiyor. Allah hepimizin yardımcısı olsun.