"Semantik
pragmatik dil bozukluğu" terimi yaklaşık 15 yıldır kullanılıyor. Başlangıçta sadece otistik
olmayan çocukları tanımlamak için kullanılmıştır.
İçerdiği
Özellikler:
- dil gelişiminde gecikme
- kelimeleri özgürce yan yana kullanmak yerine ibareleri ezberleyerek konuşmayı öğrenmek.
- Televizyon v.b. yerlerden hatırladığı ibareleri anlamı dışında kullanma
- Ben ve sen terimlerini karıştırmak
- Özellikle “nasıl” ve “neden” içeren soruları anlama problemi
- konuşulanları izleme zorluğu
Bu tip
bozukluğu olan çocuklar, diğer insanların söylediklerini anlamakta sorunludurlar
ve kendilerini nasıl uygun şekilde ifade edeceklerini anlamazlar.
En son
araştırmalar ve pratik deneyimler iki önemli bulguya meyillidir:
- Kesinlikle otistik olan pek çok insanın bu çeşit dil bozukluğu da vardır. (Dastin Hofmanın Yağmur adamdaki Raymond karakteri tipik bir örnektir.)
- Semantik pragmatik gelişim bozukluğu tanımlanan pek çok çocuğun hafif otistik özellikleri vardır. Örneğin, genellikle sosyal beklenti ve durumları anlamakta güçlükleri vardır, hep aynı döngülere saplantılıdırlar ve yaratıcı oyun eksiklikleri vardır.
Bir süredir
konuşma terapistler semantik pragmatik gelişim bozukluğu olan çocuklarla gerçek
otistik çocuklar arasında önemli bir fark olduğunu iddia ediyorlar. Semantik
pragmatik çocuklarda görülen otistik özellikler dille olan güçlüğün sonucudur.
Bununla
beraber devam eden araştırmalar,semantik pragmatik dil bozukluğu ile otistik
özelliklerin ikisini de oluşturan belirli tekbir bilişsel zayıflık olduğudur.
Hattı zatında semantik pragmatik sorunu olan çocuk konuşmanın anlam ve önemini
anlamakta ki sorunu gibi olayları anlama ve önemini anlamakta da sorunlular, bu da
birbirinin sonucu gibi görünüyor.
Sonuç olarak
otistik gruplama durumu açıklamak için kullanılmıştır. Bu gruplamanın içinde
olan tüm çocukların semantik pragmatik dil sorunları vardır, fakat diğer
otistik bozuklukları yüksek, orta yada hafif olabilir. Buda Asperger Sendromu sınıflamasına
paralellik gösterir, Asperger Sendromlu gruplanmış olan tüm çocuklar nispeten
hafif sosyal eksikliklidir ve sonuç olarak dil eksikliği de vardır.
Görülüyor ki
semantik pragmatik dil bozukluğu sınıflandırılmış çocuklar aynı zamanda yüksek
fonksiyonlu otistik olaraktan sınıflanıyorlar.Uzmanlar çok az bile konuşsalar
zeki çocukları Aspeger Sendromu olarak sınıflama temayülündeler. Fakat zeki
Aspeger Sendromlu çocuklar ile Semantik Pragmatik Dil Bozukluklu çocuklar
arasında çok öneli farklar var.Semantik
Pragmatik dil bozukluklu çocuklar konuşmayı geç öğrenirlerken, Asperger Sendromlu
Çocuklar üç yaşında cümlelerle konuşabilirler(Klinik göstergelerin sonucu).
Semantik Pragmatik Dil Bozukluklu çocuklar IQ testlerinde sözlü QI testlerinden
daha iyi başarı gösterirlerken, Asperger Sendromlu çocuklarınki diğer yönde
temayüllüdür. Fakat, Semantik Pragmatik Dil Bozukluklu bir çocuk iyi
konuşabilir bir hale gelince Asperger Sendromlular ve Yüksek Fonksiyonlu
Otistiklerden farkı sadece akademik bir sınıflama haline geliyor.
Sınıflandırma
sorununun bir diğer duygusal yönü de var. Ailelerin pek çoğu çocuğunu yüksek
fonksiyonlu otistik tanımlamak yerine semantik pragmatik dil bozukluklu tanımlamayı
daha yatkınlar. Diğer taraftan pek çok ailede semantik pragmatik dil bozukluğu
tanımını hüsran yada yumuşatma görüyorlar. Çocuklarının davranışlarını bir
çeşit otizm olarak tanımlandığında anlama eğiliminde oluyorlar.
Başka bir
sorunda konunun lafzından oluşuyor. Otistik kelimesinin geçtiği tanımlardan
dolayı pek çok çocuk okullar tarafından normal sınıfa kabul edilmiyorlar. Semantik
Pragmatik Dil bozukluğu etiketi normal
sınıflar ve kaynaştırma eğitimleri için daha fazla şansı olan bir tanım.
Belki de tek gerçekçi çözüm eğitimcileri eğitmek. Geniş otizm yelpazesi içinde
etiket yerine çocuğa bakarak değerlendirme yapmayı öğrenmeliler.
Kısaca çok
geniş otizm yelpazesi içinde genellikle sadece konuşmanın anlam ve önemini
anlamakta ki sorunlardan dolayı olayları anlama ve önemini anlamakta da sorunlu
olan bireylerdir. Yoğun eğitimle sorunlar kısmen yada tamamen ortadan
kaldırılabilir.