Bu sabah minik kuşumuz Eceyi okula götürdükten sonra kahvaltı hazırlığı yaparken salon camının önündeki trabzana küçük bir serçe kondu. (Passer Domesticus) Sanki Ece evdeymiş gibi cıvıldamaya başladı. Dün öğleden sonra Ece de o camın önünde cıvıldayarak bize yemekler hazırlamıştı. Bu küçük şeyler Allahın bize bir lütufu. Hayatımızdan eksik olmasınlar.
22 Mayıs 2011 Pazar
Botanik Dersi
Bizim apartmanın önünde aşağıya doğru büyüyen üçgen dik meyilli bir boşluk var. Bizim apartmanın önünde 5-6 metre aşağıda 15 metre civarında genişliği olan bir boşluk. Baharda çok güzel yeşil bir alan oluyor, yaz başladıkça çimler ve üzerindeki kır çiçekleri yavaş yavaş kuruyor ve kuru otlar ve dikenlerle dolu bir alana dönüşüyor.
Bu alan şehir içinde apartmanların arasında kalmış olsada birazda dik olmasından pek yaya trafiğide olmadığından doğal florasını korumuş. Çocuklarla o alanda bazen dolaşıp bitkileri keşfediyoruz. Bahar başında sarı beyaz papatyalar, düğün çiçekleri, ballıbabalar gördük. Mevsim ilerledikçe farklı bitkiler boy göstermeye başladı. Bizde onları keşfetmeye çalıştık. Bazen bu çiçeklerden koparıp eve getirdik, bazen fotoğraflarını çektik. Keşfettiğimiz ismini bilmediğimiz yada tanımadığımız çiçekleri Erdoğan Tekin’in Türkiye’nin En Güzel Yaban Çiçekleri (İş Bnakası Kültür Yayınları, 2005) kitabından bulup tanımaya çalıştık.
Bahar başından itibaren en çok gördüğümüz etli buruşukyaprakları olan, bol yaprak sonrada çiçek tomurcukları taşıyan öbeklerdi. Bu öbekler nisan başından itibaren tek tük eflatun çiçekler açmaya başladı. Daha sonra bazı öbekler toplu bir şekilde bayaz çiçekler açmaya başladı. Bunlar ladengillerden, adaçayı yapraklı ladenlerdi (Cistaceae, Cistus salvifolius). Eflatun çiçekler uzaktan çok ilgi çekiciydi. Bayaz çiçekli olan öbekler topluca çiçek açtıkları için eflatunların gizemini taşımıyorlar. Hepsi çok hoş görünüyordu.
Çimlerin arasında beyaz tüylü geniş yapraklı bitkiler gördük. Özellikle taşlık olan bölümde. Sonra ortasından uzun bir dal büyüdü, dalın üzerinde önce tomurcular oluştu sonrada bu tomurcuklar sarı çiçeklere dönüştü. Bunlar çocukluğumdan, Yalvaçtan tanıdığım Sıracaotugillerden Hakiki Sığır Kuyruğuydu. (Scrophulariaceae, Verbascum thapsus) Çok hoş görünüşlü bir bitki. Yakından bakıldığında çok etkileyici çiçekleri vardı.
Bizim çayırlıktaki maceralarımız devam edecek. Çayırda ayrıca sarı çiçekli çocukluğumdan tanıdığımı sandığım Rahmetli Topal Hacı Alilerin Mustafa Dedemin çay dediği ve kaynatıp içtiği bir bitkiyede rastladık. Doğru bitkimi araştırıp bilgi vereceğim.
21 Mayıs 2011 Cumartesi
Nohut Piyazı
Piyaz denince akla nedense hep kuru fasulye piyazı gelir. Nohut ve yeşil mercimektende piyaz yapılabilir. Tüm piyazlar İstanbuldaki azınlıkların sofralarından eksik olmayan mezelerdi. Azınlıklar azaldıkça ve kültürleri yavaş yavaş yok olmaya yüz tutunca, bu yemeklerde terkedilmeye başladı. Her köşe etsiz çiğ köftecilerin ve kebapçıların istilası ile süreçte hızlandı. Şu etsiz çiğ köftenin kısırdan farkı nedir? Hatta bana göre kısırdan daha fakir bir lezzetir. Bizim evdeki kısır üstadı Funda Hanımdan bir kısır tarifi isteyelim. Bize önümüzdeki günlerde bir tarif yapsın!
Baklagiller günlük beslenmemizde oldukça önemli yeri olan besinlerdir. Türk mutfağının geleneksel yiyeceği kuru baklagiller, hem çok besleyicidir, hem de kalp hastalıkları ve kötü kolesterolü düşürür, kan şekerini yükseltir, kabızlığı ve posa açısından zengin olmakla birlikte yüksek kalitede protein kaynağıdır. Baklagiller aynı zamanda çok iyi birer folik asit kaynağıdır. Folik asit ise kalp sağlığında önemli rolü olan homosisteini dengede tutar. Soya ve diğer baklagillerde bulunan glisin ve arginin adındaki aminoasitler kandaki insülin hormonunu düşürürler. İnsülin düzeyi düşük olunca karaciğer daha az kolesterol yapar. Sağlıklı ve yeterli beslenmek için haftada en az 2-3 kez kuru baklagil tüketilmelidir.
Kurufasulyeyi çok severim ama fasulye piyazına karşı olan ilgim salçalı kuru fasulye kadar fazla değil. Fakat nohut piyazı için aynı şeyi söyleyemem. Fasulye piyazı sirke, soğan, zeytinyağı üçlemesi ile lezzetin doruğuna çıkar. Fakat nohut piyazına ve de yeşil mercimek piyazına baharatlarda çok yakışıyor. Nohuta, kekik ağırlıklı olmak üzere kimyon, acı biber ve nane özellikle yeşili yakışıyor. Baharatlar nohut piyazını başka lezzet doruklarına taşıyor.
Gerekli Malzeme:
½ kg koç başı nohut
2 baş kuru soğan, yada 1 demet taze soğan
¼ demet maydanoz
¼ demet dereotu
¼ demet nane
½ su bardağı zetinyağı
½ su bardağı üzüm sirkesi
1 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı kekik
1 çay kaşığı kırmızı biberde acı istenirse eklenebilir
Bir önceki akşamdan suya konulmuş nohutlar 45 dakika haşlanıp ocaktan alınır. İndirmeden önce pişme kontrolü yapmakta yarar var. Bazen pişmede biraz inatçı nohutlar olabiliyor. Daha sonra ince doğranmış soğan ve tüm yeşillikler, nohut, baharat sirke ve yağla beraber harmanlandıktan sonra servise hazırdır.
Biraz fazla nohut haşlanıp derin dondurucuya konabilir. İstendiğinde 10 dakikada Nohut piyazı hazır yemek olabilir!
Afiyet olsun.
19 Mayıs 2011 Perşembe
19 Mayısta Hamsi Kuş Un Helvası Hazretleriyle
19 Mayıs artık hamsi için oldukça geç bir tarih. Artık balık sezonu bitti avlanma yasağı başladı. Eski karadenizlilerin deyimi ile hamsi kurtlandı. Ama artık derin dondurucular var. Ocakta dondurduğumuz parçalardan birini çıkardık. Çözülünce kuş yapacağımız için içindeki kılçıkları temizledik.
Gerekli Malzeme:
2 orta boy kuru soğan
1 tutam maydanoz
1 kg hamsi
200 gr mısır unu
3 yumurta
tuz
Soganları ince ince doğrayıp bir tavada pembeleşinceye kadar soteledik, indirmeye yakın ince doğranmış maydanozumuzu da ekleyip, bir dakika kadar daha pişirdikten sonra indiridik. Önceden hazırladığımız hamsilerin içine bir çay kaşığı yardımı ile soğanımızı koyduktan sonra üzerine başka bir hamsi kapatıp iki tarafını birden mısır ununa buladık. Tavada kızartma yağımızı kızdırdıktan sonra mısır ununa bulamış hamsileri çırpılmış yumurtaya batırıp kızarttık.
Sıcak olarak servis yaptık.
Bizim ev ahalisi afiyetle yediler Ece hanım tüm et ürünlerine olduğu gibi buna da fazla itibar etmedi sadece yarım yedi. Zamanla ağız tadının düzeleceği umudumuzu hala taşıyoruz!
Balık olurda ardından helva olmaz mı! Tembellik etmeden un helvası yapmaya karar verdik. Hazır tahin helvası yada daha kolay olan irmik helvasına itibar etmedik.Un helvası yaptık.
Gerekli Malzeme:
100 gr margarin
100 gr tereyağ
1/2 bardak sıvı yağ
4 su bardağı un
2 su bardağı seker
2 su bardağı su yada süt
Yağla unu tavada yarım saat ağır ateşte karıştırarak kavurduk. Şekerini ekleyip biraz daha kavurduk. Suyunu ekledik. Suyunu çekince altını kapatıp, kapağı kapatıp demlenmeye bıraktık. 10 15 dakika sonra iki kaşıkla şekil vererek servis tabağına aldık.
Eskiler un helvasının en önemli püf noktasının unun kavrulma miktarı olduğunu söylerlerdi. Kavrulma noktasıda en iyi kokusundan anlaşılabilir. Tavanın başında yarım saat koklayarak burun kokuya alışacağından miktar tayini zorlaşır. Onun için yeni gelinlere evin büyükleri dama çıkıp bacadan koklamalarını sağlık verirlermiş. Eğer gelin bacaya çıkmaya kalkarsa, onun helva konusunda bir gelişme sağlayamayacağına kanaat getirirlermiş.
Şimdi eski değerlerde kalmadı eski tatlarda kalmadı. Un helvası neredeyse hazır olarak yada her hangi bir restoranda bulunması imkansız bir lezzet oldu. Biz çocuklarımıza bu lezzeti tanıtmaya çalıştık.
Bu arada nohut piyazı için nohutta ıslattık. Bir sonraki konumuzda inşallah nohut macerası olacak.
Sıcak olarak servis yaptık.
Bizim ev ahalisi afiyetle yediler Ece hanım tüm et ürünlerine olduğu gibi buna da fazla itibar etmedi sadece yarım yedi. Zamanla ağız tadının düzeleceği umudumuzu hala taşıyoruz!
Balık olurda ardından helva olmaz mı! Tembellik etmeden un helvası yapmaya karar verdik. Hazır tahin helvası yada daha kolay olan irmik helvasına itibar etmedik.Un helvası yaptık.
Gerekli Malzeme:
100 gr margarin
100 gr tereyağ
1/2 bardak sıvı yağ
4 su bardağı un
2 su bardağı seker
2 su bardağı su yada süt
Yağla unu tavada yarım saat ağır ateşte karıştırarak kavurduk. Şekerini ekleyip biraz daha kavurduk. Suyunu ekledik. Suyunu çekince altını kapatıp, kapağı kapatıp demlenmeye bıraktık. 10 15 dakika sonra iki kaşıkla şekil vererek servis tabağına aldık.
Eskiler un helvasının en önemli püf noktasının unun kavrulma miktarı olduğunu söylerlerdi. Kavrulma noktasıda en iyi kokusundan anlaşılabilir. Tavanın başında yarım saat koklayarak burun kokuya alışacağından miktar tayini zorlaşır. Onun için yeni gelinlere evin büyükleri dama çıkıp bacadan koklamalarını sağlık verirlermiş. Eğer gelin bacaya çıkmaya kalkarsa, onun helva konusunda bir gelişme sağlayamayacağına kanaat getirirlermiş.
Şimdi eski değerlerde kalmadı eski tatlarda kalmadı. Un helvası neredeyse hazır olarak yada her hangi bir restoranda bulunması imkansız bir lezzet oldu. Biz çocuklarımıza bu lezzeti tanıtmaya çalıştık.
Bu arada nohut piyazı için nohutta ıslattık. Bir sonraki konumuzda inşallah nohut macerası olacak.
14 Mayıs 2011 Cumartesi
Bizim Evde Bayram Var
Bugün bizim evde bayram var. Özellikle annemiz Funda çok sevinçli, küçük kızımız Ece bugün iki köfte yedi. Uzun süredir kırmızı et yemeyi redediyordu. Zorla yedirsek ağzında uzun süre bekletiyor asla yutmuyordu. Bugün annemiz onu sana sucuk yapıyorum diye önceden hazırladı. Sonrada ona bol sarımsaklı bir köfte pişirdi, yanına domates biber koydu. Ayrıca rüşvet olarakta makarna ve yoğurtla servis yaptı. Bizimkide afiyetle iki köfte yedi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)